Bodrum Bardakçı Koyu'nun Hikayesi

Bardakçı Koyu, Bodrum limanının yanında, Bodrum-Gümbet arasındadır. Bodrum askeriyeden gümbet tepesine tırmanırken sol taraftan aşağıya doğru salındığınızda Bardakçı koyunda bulursunuz kendinizi. Bodrum'un sakin, temiz, denizi ve kumlu plajıyla güzel koylarından birisidir. Şimdilerde sular altında kalmış ancak antik çağlarda bu koyda bulunan Zeus tapınağı ile Aphrodite tapınağı ve Salmakis ile Hermafrodit aşkına tanık olan Salmakis Çeşmesi ile  ilginç efsaneler sunmakla birlikte tarihi yansıtmaktadır bizlere. Bu bakımdan da tarihi bir önem taşımaktadır Bardakçı Koyu.

Bodrum yerli halkı salmakis çeşmesinden sağlarmış içme sularını 1970'lerde. Çeşmeden akan berrak ve temiz su, 'bardak' denilen testilerle kayıklara doldurulur ve Bodrum'da satılırmış. Su satıcılarına da 'bardakçı' denirmiş. Muhtemelen tarihi salmakis çeşmesinin bardakçısı kaynak olmuştur Bardakçı Koyu'nun adına.

Savaşçı bir ulus olan Pesedalıların yaşadıkları yerde su olmadığından Bodrum’a gelerek Salmakis Çeşmesi’nden su içtikleri ve bu suyun etkisiyle zamanla yumuşak huylu olmaya başlamalarından yola çıkarak, bu suyun erkekleri yumuşattığı, efemineleştirdiği, hatta iktidarsızlaştırdığı rivayet edilir. Başka bir rivayette de salmakis pınarının rahatlatıcı özelliği anlatılır. Bu rivayetler neticesinde Hermafrodit ile Salmakis efsanesi doğmuştur.

Efsaneye göre ticaret tanrısı Hermes ve güzellik tanrıçası Afrodit in oğlu Hermafrodit bu koya gelir. Bu koyda yaşayan su perisi Salmakis onu görünce aşık olur. Aşkına karşılık göremeyen Salmakis de tanrılara yakararak Hermafrodit in bedeni ile kendi bedeninin ayrılmamasını, sonsuza dek birleşmesini ister. Tanrılar Salmakis'in isteğini geri çevirmez, kabul ederler. O günden sonra tek bir vücut içinde hem erkek hem de kadın olarak yaşamaya başladılar.

Böylelikle mitolojide hem erkek hem de kadın bedeninin özelliklerini taşıyan Hermeafrodit ortaya çıkmıştır.