Montag, 31. März 2014

Bodrum ve beldelerinde meyve, sebze, giysi pazarları

Plajları ve eğlence hayatıyla bilinen tatil beldesi Bodrum'da pazar alışverişi yapmanın yeri de ayrıdır. Haftanın her günü farklı beldelerde pazar kurulur Bodrum'da.
  • Pazartesi günü Türkbükü'ndedir pazar.
  • Salı günü Bodrum'un giysi pazarıdır. Yalnızca giyecek, kumaş, meşhur Bodrum keteninden yapılmış örtüler, çeyizlikler ve hediyelik eşyalar satılır.
  • Çarşamba günü Ortakent ve Gündoğan'ındır.
  • Perşembe günü Yalıkavak ve Bitez'e kurulur tezgahlar.
  • Cuma günü Bodrum'da meyve sebze pazarı kurulur.
  • Cumartesi günü Turgutreis'tedir sıra.
  • Pazar günü Gümbet'e aittir.
  • Her ayın ilk Çarşamba gününde, Bodrum-Marina yolu üzerinde, Neyzen Tevfik Caddesi'nde KADEM (Kadın Danışma ve Eğitim Merkezi) üreten kadınlar pazarı kurulmaktadır. Kadem, Bodrum'da yaşayan tüm kadınların aile yaşantılarında daha mutlu, daha başarılı ve katılımcı bireyler olmalarını sağlamak için sosyal çevrelerinde ve mesleki platformlarda girişimcilik anlamında başarılarına destek olmaktadır. Marifetli ev hanımlarının el emeği, göz nuru uğraşları, her türlü eşya ve takılar sergilenmektedir burada.

Belediyelerin tahsis ettiği pazar yerinde kurulur pazarlar. Bunun haricinde bazı günlerde mahalle aralarında yerlilerin küçük meyve sebze sergilerine de rastlamak mümkün.

Giyecek ve yiyecek pazarı birlikte kurulur. Neredeyse sosyete pazarı niteliği taşıyan, yaz-kış birçok ünlü isme, yerli ve yabancı turistlere ev sahipliği yapan Bodrum'un pazarlarında ardığınız herşeyi bulabilirsiniz.
Taptaze sebzeler, meyveler, kuruyemişler, organik kurutulmuş meyveler, egenin meşhur yemeklerine lezzet katan yerlilerin topladığı ebegümeciden acıota, ısırgana birçok mevsimlik yeşillik, çeşit çeşit mantarlar, ev yapımı tereyağı, zeytin yağı, yerlilerin yaptığı tadına doyulmaz kahvaltılara renk katan zeytin çeşitleri, bal, mantı, erişte, baharat, taze açılmış günlük yufka, ev hanımlarının elleriyle lezzetlendirdiği reçeller, her damak tadına hitap eden peynir çeşitleri, köy yumurtaları, bakliyat ve daha bir çok şey...

Organik ve taze.. En güzeli ve ayrıcalıklı olan ise seçme hakkınızın olması. Seçerek albilirsiniz kendi yiyeceğinizi.
Pazarda dolaşırken karnınız mı acıktı. Meşhur otlu böreğin tadına bakabilirsiniz. Ayranla güzel gider. İsterseniz peynirli, patatesli, kaşarlı börek çeşitleri de var elbette. Hanımlar kendi yaptıkları pasta ve poğaçalardan da satarlar pazarda. Tamamen ev yapımı ve doğal. Tercih sizin.

Giyecek kısmında da çeşitlilikte sınır yok. Kıyafetten ayakkabıya, çanta, iç çamaşırı, pijama ve geceliğe, havludan peştemale, Bodrum keteninden yapılmış örtülerden, salon takımları, yatak örtüleri, masa örtülerine, halıdan kilime, iğne oyalı tülbentler, şallar, mutfak gereçleri, iğne, iplik vs..



Hanımların el emeklerini sergilediği tezgahlara da yer verilir. Hepimizin çeyizinde bulabileceğimiz çarşaf ve yastıklara işlenen kanaviçe. Bayanlar çeyizden çıkan bu kanaviçe işlerini kesip biçerek, sosyetenin ve turistlerin ilgisini çeken otantik çok güzel elbiseler çıkarıverirler ortaya. Otantik takılar, çeşitli formlarda mumlar ve birçok hediyelik...

Sevimli, candan yerli insanlarla keyifli sohbetlere dalar gidersiniz pazarda. Pazarcıların samimi yaklaşımıyla yerlilerin arasına karışır kendinizi buraya ait hissedersiniz adeta.

Bodrum'da pazar alışverişi yapmanın keyfi de başka bir ayrıcalıktır. Sıcak ve temiz havasını da düşünürsek keyfinize diyecek yok!

Donnerstag, 20. März 2014

BODRUM HERMAPHRODİTE & SALMAKİS EFSANESİ

Tanrıların Kralı Zeus’un kızı güzellik ve aşk tanrıçası Afrodit, üstün özellikleri olan tanrıların en hızlısı, en kurnazı olarak bilinen üvey kardeşi tanrıların habercisi Hermes ile birlikte ilişki yaşamışlar. Bu birliktelik sonucu Afrodit bir erkek çocuk dünyaya getirmiş.

 Ona, annesinin ve babasının isimlerinden oluşan “Hermafrodit” adını vermişler.

Aphrodite, herkesten gizlemek ve korumak için İda dağının perilerine emanet etmiş çok sevdiği, güzeller güzeli oğlunu. Periler onu ormanda büyütmüşler. Bu nedenledir ki Hermafrodit vahşi tabiatlı yetişmiş.

Dağlarda, bayırlarda yorulmadan koşan, sıçrayıp hoplayan, bir ceylan kadar zarif ve güzel, bir okadar da yakışıklı delikanlıymış Hermafrodit. Onaltı yaşına geldiğinde etrafını tanımak ve gezip görmek için yollara düşmüş ve bir gün Halikarnas’a gelmiş. Salmakis Koyu'na varmış. Koy adeta cennet bahçesi gibiymiş. Güzelliğine güzellik katan küçücük bir gölcük ve gölcüğe şırıl şırıl akan, tertemiz, berrak su varmış koyda.

Ayrıca bu cennet koyda, güzelliğine hayran, uzun saçlı, mavi gözlü, Salmakis adında bir su perisi yaşarmış. Salmakis bütün gün etrafta dolaşır, oyunlar oynar ve suda yüzermiş çırılçıplak güzel vücuduyla. Suya daldığında su ile bütünleşir su olur akarmış.

Hermafrodit, bir gün rengarenk, mis kokulu çiçeklerin arasında göl kenarında dolaşırken, su perisi Salmakis ile karşılaşmış. Peri delikanlının güzelliğine hayran olmuş. Kalbi sevgiyle dolmuş ve aşık olmuş delikanlıya bir anda. Heyecandan dili tutulmuş perinin.

Uzun ve güzel saçlarını düzelterek yanına yaklaşmış delikanlının. Elleri ellerinde, gözleri gözlerinde ve titrek bir sesle;

"Sen bir tanrı mısın, değil misin? Tanrıysan sevgi tanrısı Eros olmalısın. Ne mutlu seni doğuran anaya, seni emziren sütnineye. Kız kardeşlerin de sevinçlidir senin yanında. Annen, sütninen, kardeşlerin mutlu ama sana varan kız, onlardan yüz kere, bin kere daha mutlu. Nice zevkler tadacaktır o, nice güzel geceler geçirecektir ..." demiş ve birlikte olmayı teklif etmiş Hermafrodit'e.

Genç, toy ve çekingen delikanlı, sesini çıkarmadan uzaklaşmış. Ciddiye almamış ve reddetmiş perinin teklifini. Sonra bir palmiye ağacının altına oturmuş. Sıcak havanın etkisini üzerinden atıp serinlemek için soyunarak gölün serin sularına bırakmış kendini Hermafrodit. Salmakis bir sakız ağacının arkasına gizlenmiş, sevgi ve şehvetle çiçeklerin arasından izlemekteymiş delikanlıyı. Bu ilahi, eşsiz güzelliğe bir an önce kavuşabilmek için, atlamış suya, sarıp sarmalamış Hermafrodit'i. Eller ellerde, bacaklar bacaklarda, dudaklar dudaklarda kenetlenmiş. Sevginin ve aşkın doruğa ulaştığı iki bedenin bir birlerine sarıldığı bu anda, su perisi Salmakis tanrılara haykırarak yalvarmış:

“Ey yüce tanrılar! Ne olur bu yakışıklı delikanlıyı benden ayırmayın. Hiç bir güç bizi birbirimizden ayıramasın”.

Tanrılar Salmakisin sevgi dolu, yürekten yalvarışını karşılıksız bırakmamışlar ve kabul etmişler perinin isteğini. Salmakis’in büyük aşkını, Hermafrodit’in bedeninde birleştirerek ölümsüzleştirmişler. O günden sonra Salmakis ve Hermafrodit, hem erkek hem de kadın olarak tek vücutta yaşamışlar.