Montag, 7. April 2014

Bodrum'un Taşevleri


Bodrum evlerinin beyaz rengi, kapı ve pencerelerinin mavi sövelerinin kattığı güzellik bir yana, mantıksal olarak da bir açıklaması bulunmaktadır. Beyaz renk yaz sıcaklarında evin daha serin kalmasını sağlamaktadır. California Berkeley Üniversitesi'nin yaptığı bir araştırmaya göre dünya üzerindeki evlerin de çatılarının beyaz renge boyanması halinde ısı artışının azalmasıyla dengeye katkı sağladığını ortaya koymuştur. Çok enteresan bir bilgi daha! Mavi kapı, pencere ve sövelerin akrepler için bu renge boyandığı. Konuyu biraz daha açarsak, Bodrum'un sıcak ve kurak iklimi akrepler içinde idreal yaşam ortamı. Akreplerin mavi rengi ateş olarak algıladığını biliyor muydunuz? Ve bu rengi gören akreplerin evlerden uzak durduğunu söylemek sanırım yanlış olmaz. Bu mantıktan yola çıkarak, Bodrum'a özgü bir görsel şölenin kendiliğinden varolduğunu saptamak mümkün.

Bodrum ve birçok beldesinde günümüze kadar özelliğini koruyan taşevlerden çok fazla
bulunmamaktadır. Günümüz Bodrum'unda da en çok talep gören yapılar içerisinde yer almaktadır. Bir kısmının sevenlerince restore edilerek kullanıldığını görmekteyiz. Yeni mimariye uygun olarak da eski taşev görünümünde yeni yapılar sık sık karşımıza çıkmaktadır. Eski taşev plan tiplerinde içeriye girdiğiniz anda başoda denilen kısım, tüm ailenin yaşam alanı ve yemek yaptığı alandan oluşmaktadır. Bazı mimarilerde ise ekonomik şartlarına göre başodanın alt kısmında ahır yada depo alanı bulunmaktadır. Yaz aylarında ise yemek ve iş görme alanı olarak dış sofa kullanılmaktadır. Bu alan iç sofadan sonra caddeye kadar uzanmaktadır.





Turizm - Eleştiri!


Bodrum her geçen yıl turizm beldesi olarak popülaritesini arttırmaktadır. Özellikle geçtiğimiz son 10 yıl içerisinde oldukça geliştiğini görmekteyiz. Bu potansiyelin kendiliğinden oluştuğunu düşünmek yanlış mı olur? Bodrum'un tanıtımı yetersiz demekten ziyade yok denilebilecek kadar az olduğunu düşünmekteyiz. Bu durum bizi mutsuz etmekten ziyade daha da karmaşık bir hale sokmaktadır. Yetersiz alt yapı, düzensiz ve çarpık kentleşme, kalifiye ve kaliteden yoksun işletmeler! Turizmin turizmciler tarafından yapılmadığı gerçeği gözardı edilemez. Araştırma, gözlemleme ve analizlerin dahi yapılmadığı bir bölgede sonuca ulaşmak mümkün olabilir mi? Görünen gerçeği algılamaktan ve görmekten kaçmak bu sorunu daha da derinleştirmez mi?  Bölge yönetimlerinin tek çatı altında toplanması bu sorunu direk olarak çözüm noktasına ulaştırabilir mi? Ana vurgunun karamsarlık olmasından ziyade, bir vizyon görme arzusu içerisinde olduğumuzu fakat bir o kadar da vizyondan
yoksun olduğumuzu görmek durumun ciddiyetini ortaya koymaktadır. Bodrum'un kendisine özgü yapısını bozmak için bu durumdan daha iyi bir çalışma olamazdı. Eleştirmek ve eleştiriyi gözardı etmemek itici bir güç değilmidir? Günümüz Türkiye'sin de eleştirmenin bizi götürdüğü nokta ortada. Umuyoruz ki bu kilitler ülke menfaatleri üzerinde yoğunlaşsın ve açılsın. Hepimizin ortak paydası ülke sevgisi ise biraraya gelerek sorunların konuşulabildiği bir platformun oluşturulması bu derece zor olmasa gerek!!!